Ulaşım araçlarında farz veya nafile namazlar kılınabilir mi?
Ulaşım araçlarında farz veya nafile namazlar kılınabilir mi?
Ziyaretçi
Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Sorular
NAMAZ
Cevap Gönder:
Misafir Kullanıcı tarafından yazılan
Hayvan üzerinde veya otomobil, otobüs, uçak ve tren gibi ulaşım araçlarında nafile namaz kılmak caiz ise de, normal durumlarda farz namazların kılınması uygun görülmemiştir. Çünkü söz konusu ulaşım araçlarında namaz kılındığı takdirde namazın kıyam, rüku, secde ve istikbal-i kıble gibi farzlarını yerine getirme imkanı yoktur. Nitekim Rasulüllah (s.a.s.), nafile namaz kılarken bineği hangi istikamete dönerse dönsün bineği üzerinde namaz kılardı. Farz namaz kılmak istediğinde ise bineğinden iner ve kıbleye dönerek namazını kılardı (Buhari, Salat, 31).
Cana, mala zarar gelme korkusunun bulunduğu hallerde veya yerin çamurlu olması ya da namaz kılacak uygun bir yerin bulunmaması gibi zaruret hallerinde, binek üzerinde farz namaz kılmak da caiz görülmüştür (Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 108).
Hz. Peygamber zamanında ve müctehit imamlar döneminde günümüzdekine benzer nakil araçları yoktu. O zaman mevcut olan nakil araçları hayvan ve gemi idi. Genelde insanlar kendi hayvanları ile seyahat ederler ve diledikleri zaman durup, istedikleri zaman yollarına devam edebilirlerdi. Onun için, namazı hayvan sırtında kılma zorunlulukları yoktu. Gemide seyahat edenler ise, gemi duruyor ise normal yerde kılıyorlarmış gibi, kıbleye dönerek rüku ve secdeyi yaparak namazlarını kılarlardı. Gemi hareket halinde ise, yapabiliyorlarsa ayakta rüku ve secdeyi yaparak, geminin hareketine göre kıbleye doğru dönerek kılarlar, buna güçleri yetmezse oturdukları yerden rüku ve secdeyi yaparak kılarlardı (Alauddin es-Semerkandi, Tuhfetü’l-fukaha, I, 156; Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 453). Günümüzde, tren ve uçak ile seyahat edenler de, namaz vaktinde aracı durdurma imkanına sahip olmadıkları için, namazlarını aynen gemide imiş gibi kılabilirler. Namaza başladıklarında imkan ölçüsünde kıbleye yönelirler; aracın hareketine göre, güçleri yettiğince kıbleye dönmeye çalışırlar. Rüku ve secdeyi ima ile yaparlar. Otobüs ile seyahat edenler ise öncelikle aracı durdurmaya çalışırlar. Bu mümkün olamazsa aynen uçak ve tren yolcuları gibi hareket ederler.
Yolcuların namaz kılmakta uygulayabilecekleri diğer bir yöntem de namazları cem ederek kılmalarıdır.
Cem’ yalnızca öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları arasında olabilir.
Öğle ile ikindinin cemi, ikindiyi öğle vaktinde öğle namazından sonra (cem-i takdim) ya da öğleyi ikindi vaktinde ikindi namazının öncesinde kılmak (cem-i tehir) şeklinde yapılabilir. Akşam ile yatsının cemi de yatsıyı akşam vaktinde akşam namazından sonra (cem-i takdim) ya da akşamı yatsı vaktinde yatsı namazından önce kılmak (cem-i tehir) şeklinde yapılabilir.
Cem edilecek namazlar ara verilmeksizin peş peşe kılınır. Ayrıca cem-i takdim halinde birinci namaza başlarken, cem-i tehir halinde ise birinci namazın vakti içinde cem yapmaya kalben niyet edilir.
bu yoruma cevap yazıyorsunuz...
Bu Soruya Gelen Cevaplar:
Misafir KullanıcıHayvan üzerinde veya otomobil, otobüs, uçak ve tren gibi ulaşım araçlarında nafile namaz kılmak caiz ise de, normal durumlarda farz namazların kılınması uygun görülmemiştir. Çünkü söz konusu ulaşım araçlarında namaz kılındığı takdirde namazın kıyam, rüku, secde ve istikbal-i kıble gibi farzlarını yerine getirme imkanı yoktur. Nitekim Rasulüllah (s.a.s.), nafile namaz kılarken bineği hangi istikamete dönerse dönsün bineği üzerinde namaz kılardı. Farz namaz kılmak istediğinde ise bineğinden iner ve kıbleye dönerek namazını kılardı (Buhari, Salat, 31).
Cana, mala zarar gelme korkusunun bulunduğu hallerde veya yerin çamurlu olması ya da namaz kılacak uygun bir yerin bulunmaması gibi zaruret hallerinde, binek üzerinde farz namaz kılmak da caiz görülmüştür (Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 108).
Hz. Peygamber zamanında ve müctehit imamlar döneminde günümüzdekine benzer nakil araçları yoktu. O zaman mevcut olan nakil araçları hayvan ve gemi idi. Genelde insanlar kendi hayvanları ile seyahat ederler ve diledikleri zaman durup, istedikleri zaman yollarına devam edebilirlerdi. Onun için, namazı hayvan sırtında kılma zorunlulukları yoktu. Gemide seyahat edenler ise, gemi duruyor ise normal yerde kılıyorlarmış gibi, kıbleye dönerek rüku ve secdeyi yaparak namazlarını kılarlardı. Gemi hareket halinde ise, yapabiliyorlarsa ayakta rüku ve secdeyi yaparak, geminin hareketine göre kıbleye doğru dönerek kılarlar, buna güçleri yetmezse oturdukları yerden rüku ve secdeyi yaparak kılarlardı (Alauddin es-Semerkandi, Tuhfetü’l-fukaha, I, 156; Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 453). Günümüzde, tren ve uçak ile seyahat edenler de, namaz vaktinde aracı durdurma imkanına sahip olmadıkları için, namazlarını aynen gemide imiş gibi kılabilirler. Namaza başladıklarında imkan ölçüsünde kıbleye yönelirler; aracın hareketine göre, güçleri yettiğince kıbleye dönmeye çalışırlar. Rüku ve secdeyi ima ile yaparlar. Otobüs ile seyahat edenler ise öncelikle aracı durdurmaya çalışırlar. Bu mümkün olamazsa aynen uçak ve tren yolcuları gibi hareket ederler.
Yolcuların namaz kılmakta uygulayabilecekleri diğer bir yöntem de namazları cem ederek kılmalarıdır.
Cem’ yalnızca öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları arasında olabilir.
Öğle ile ikindinin cemi, ikindiyi öğle vaktinde öğle namazından sonra (cem-i takdim) ya da öğleyi ikindi vaktinde ikindi namazının öncesinde kılmak (cem-i tehir) şeklinde yapılabilir. Akşam ile yatsının cemi de yatsıyı akşam vaktinde akşam namazından sonra (cem-i takdim) ya da akşamı yatsı vaktinde yatsı namazından önce kılmak (cem-i tehir) şeklinde yapılabilir.
Cem edilecek namazlar ara verilmeksizin peş peşe kılınır. Ayrıca cem-i takdim halinde birinci namaza başlarken, cem-i tehir halinde ise birinci namazın vakti içinde cem yapmaya kalben niyet edilir.
14 Şubat 2015 - 08:07:48
Son Sorular:
2828 Gün 0 Saat 33 dk. önce soruldu
Ceylan Ahıgül sordu
3397 Gün 14 Saat 44 dk. önce soruldu
ece çakır sordu
3428 Gün 5 Saat 26 dk. önce soruldu
Erhan Yiğit sordu
3438 Gün 3 Saat 8 dk. önce soruldu
cansu sordu
3441 Gün 22 Saat 27 dk. önce soruldu
mustafa 224 sordu
3449 Gün 21 Saat 32 dk. önce soruldu
emre sordu
3452 Gün 23 Saat 18 dk. önce soruldu
berkay sordu
3456 Gün 17 Saat 36 dk. önce soruldu
ali sordu
3459 Gün 1 Saat 17 dk. önce soruldu
canan sordu
3459 Gün 7 Saat 47 dk. önce soruldu
Şükrü Kum sordu
3463 Gün 17 Saat 29 dk. önce soruldu
Meltem Akar sordu
3471 Gün 0 Saat 42 dk. önce soruldu
Ali Kurtulmuş sordu
3475 Gün 21 Saat 23 dk. önce soruldu
hakan sordu
3479 Gün 21 Saat 59 dk. önce soruldu
arda sordu
3481 Gün 19 Saat 20 dk. önce soruldu
Kerem sordu