Özür ne demektir? Özürlü kimse ne zaman ve nasıl abdest alır?
Özür ne demektir? Özürlü kimse ne zaman ve nasıl abdest alır?
Ziyaretçi
Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Sorular
TAHARET TEMİZLİK
Cevap Gönder:
Misafir Kullanıcı tarafından yazılan
Özür "sonradan ortaya çıkan ve mükellefin işini kolaylaştırmaya yarayan durum" olarak da tanımlanır (İbnu Emiru Hac, et-Takrir ve’t-tahbir, ll, 204). Fıkıhta özür kavramının en çok kullanıldığı konuların başında sürekli devam eden abdest bozucu haller gelir. Sürekli burun kanaması, idrarını tutamama, sürekli kusma, yellenme, yaranın sürekli kanaması ve akması, bayanların akıntıları, (bayanlar için hayızda üç günden az veya on günden çok; nifasta kırk günden çok kan gelmesi gibi durumları) gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan bedeni rahatsızlıklara özür, böyle kimselere de özür sahibi denilir (Kasani, Bedaiü’s-Sanai, l, 238, 239; Merğinani, el-Hidaye, l, 32, 33; İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, l, 305).
Bir kimsenin ibadet konusunda özürlü sayılabilmesi için özrünün, bir namaz vakti içinde abdest alıp namaz kılacak kadar bile kesilmemesi ve her namaz vaktinde en az bir defa tekrarlaması gerekir. Özür hali, sebebin tam bir namaz vakti süresince kesilmesiyle ortadan kalkar (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, l, 305).
Özürlü kimse her namaz vakti için abdest alır. Zira Hz. Peygamber özürlü bir kadına böyle yapmasını bildirmiştir (Buhari, Vudu’, 63; Ebu Davud, Tahare, 110, 112). Özürlü, özür halinin abdesti bozmadığını varsayarak o vakit içinde aldığı abdestle, onu bozan yeni bir durum meydana gelmedikçe, dilediği kadar farz, vacip, sünnet, eda ve kaza namazı, cuma ve bayram namazı kılabilir, Kabe’yi tavaf edebilir, Mushaf’ı tutabilir (Merğinani, el-Hidaye, l, 32). Ancak özür sahibinin abdesti namaz vaktinin çıkmasıyla bozulur. Dolayısıyla yeni namaz vaktinde tekrar abdest alması gerekir.
Özür sahibi kimsenin abdesti özür hali dışında abdesti bozan diğer şeylerle bozulur (Kasani, Bedaiü’s-Sanai, l, 240). Mesela idrarını tutamayan kimsenin burnu kanamakla abdesti bozulur.
İmam Şâfiî’ye göre özürlü kimsenin bir namaz vakti içinde kılacağı her farz namaz için ayrı ayrı abdest alması gerekir. Zira onun abdesti kıldığı namaz bitince son bulmuş olur. Bu abdest ile dilediği kadar nafile namaz kılabilir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 175).
Malikî mezhebine göre özür sahibinin abdesti vaktin girmesi veya çıkması ile değil, özrün dışında abdesti bozan bir şeyin meydana gelmesi ile bozulur (İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, l, 47). Özürlü kimsenin bu sebeple elbisesine bulaşan idrar, kan özür devam ettiği sürece namazın sıhhatine engel olmaz.
Özürlü kimse de özürsüz kişinin aldığı gibi abdest alır. Özür sahibi birisi ancak kendisi gibi özürlü olanlara imamlık yapabilir.bu yoruma cevap yazıyorsunuz...
Bu Soruya Gelen Cevaplar:
Misafir KullanıcıÖzür "sonradan ortaya çıkan ve mükellefin işini kolaylaştırmaya yarayan durum" olarak da tanımlanır (İbnu Emiru Hac, et-Takrir ve’t-tahbir, ll, 204). Fıkıhta özür kavramının en çok kullanıldığı konuların başında sürekli devam eden abdest bozucu haller gelir. Sürekli burun kanaması, idrarını tutamama, sürekli kusma, yellenme, yaranın sürekli kanaması ve akması, bayanların akıntıları, (bayanlar için hayızda üç günden az veya on günden çok; nifasta kırk günden çok kan gelmesi gibi durumları) gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan bedeni rahatsızlıklara özür, böyle kimselere de özür sahibi denilir (Kasani, Bedaiü’s-Sanai, l, 238, 239; Merğinani, el-Hidaye, l, 32, 33; İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, l, 305).
Bir kimsenin ibadet konusunda özürlü sayılabilmesi için özrünün, bir namaz vakti içinde abdest alıp namaz kılacak kadar bile kesilmemesi ve her namaz vaktinde en az bir defa tekrarlaması gerekir. Özür hali, sebebin tam bir namaz vakti süresince kesilmesiyle ortadan kalkar (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, l, 305).
Özürlü kimse her namaz vakti için abdest alır. Zira Hz. Peygamber özürlü bir kadına böyle yapmasını bildirmiştir (Buhari, Vudu’, 63; Ebu Davud, Tahare, 110, 112). Özürlü, özür halinin abdesti bozmadığını varsayarak o vakit içinde aldığı abdestle, onu bozan yeni bir durum meydana gelmedikçe, dilediği kadar farz, vacip, sünnet, eda ve kaza namazı, cuma ve bayram namazı kılabilir, Kabe’yi tavaf edebilir, Mushaf’ı tutabilir (Merğinani, el-Hidaye, l, 32). Ancak özür sahibinin abdesti namaz vaktinin çıkmasıyla bozulur. Dolayısıyla yeni namaz vaktinde tekrar abdest alması gerekir.
Özür sahibi kimsenin abdesti özür hali dışında abdesti bozan diğer şeylerle bozulur (Kasani, Bedaiü’s-Sanai, l, 240). Mesela idrarını tutamayan kimsenin burnu kanamakla abdesti bozulur.
İmam Şâfiî’ye göre özürlü kimsenin bir namaz vakti içinde kılacağı her farz namaz için ayrı ayrı abdest alması gerekir. Zira onun abdesti kıldığı namaz bitince son bulmuş olur. Bu abdest ile dilediği kadar nafile namaz kılabilir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 175).
Malikî mezhebine göre özür sahibinin abdesti vaktin girmesi veya çıkması ile değil, özrün dışında abdesti bozan bir şeyin meydana gelmesi ile bozulur (İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, l, 47). Özürlü kimsenin bu sebeple elbisesine bulaşan idrar, kan özür devam ettiği sürece namazın sıhhatine engel olmaz.
Özürlü kimse de özürsüz kişinin aldığı gibi abdest alır. Özür sahibi birisi ancak kendisi gibi özürlü olanlara imamlık yapabilir.14 Şubat 2015 - 08:10:05
Son Sorular:
2780 Gün 22 Saat 38 dk. önce soruldu
Ceylan Ahıgül sordu
3350 Gün 12 Saat 50 dk. önce soruldu
ece çakır sordu
3381 Gün 3 Saat 31 dk. önce soruldu
Erhan Yiğit sordu
3391 Gün 1 Saat 13 dk. önce soruldu
cansu sordu
3394 Gün 20 Saat 32 dk. önce soruldu
mustafa 224 sordu
3402 Gün 19 Saat 37 dk. önce soruldu
emre sordu
3405 Gün 21 Saat 23 dk. önce soruldu
berkay sordu
3409 Gün 15 Saat 41 dk. önce soruldu
ali sordu
3411 Gün 23 Saat 22 dk. önce soruldu
canan sordu
3412 Gün 5 Saat 52 dk. önce soruldu
Şükrü Kum sordu
3416 Gün 15 Saat 34 dk. önce soruldu
Meltem Akar sordu
3423 Gün 22 Saat 47 dk. önce soruldu
Ali Kurtulmuş sordu
3428 Gün 19 Saat 28 dk. önce soruldu
hakan sordu
3432 Gün 20 Saat 4 dk. önce soruldu
arda sordu
3434 Gün 17 Saat 25 dk. önce soruldu
Kerem sordu