Organ bağışı caiz midir?
Organ bağışı caiz midir?
Ziyaretçi
Organ Bağışı Ve Nakli
Üstelik, Haramda şifa yoktur hadisiyle haramla tedavi de caiz olmadığına göre, organ nakli nasıl caiz olur?. Sual: Kalb nakli de diğer organlar gibi caiz midir?
Organ Nakli Caiz Midir? Organ Bağışı Yapmak Uygun Mudur?
Kur an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde, organ ve doku nakli konusunda sarih bir hüküm Organ ve doku nakli caiz ise hangi şartlarla caiz olduğunun bilinmesi.
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu; Organ Bağışının Din De Sakıncası Yoktur.
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimliğince Organ Bağış Haftası kapsamında düzenlenen Biz organ bağışı konusunda diyoruz ki dinen caiz mi değimi ?
Organ Bağışı Candan Cana Giden En Büyük Sadakadır…
Dr. Mehmet Görmez, organ bağışının İslam dinine göre hiçbir sakıncasının yargısının oluştuğu bir konunun caiz ve meşru olduğu söylenebilir.
Görmez Açıkladı Organ Bağışı Nakli Caiz Mi?
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, organ bağışı çağrısı yaptı. bir konunun caiz ve meşru olduğu söylenebilir açıklamasında bulundu.
Organ Bağışı Organ Ve Doku Nakli Helal Midir? Müslüman Olmayan
Organ bağışlamak helal midir? İslam hukuku açısından organ naklinin hükmüne, caiz olup olmadığına gelince; çağımızda güncelleşen bu.
Organ Nakli Caiz Midir?
Hastalık ve tedavi konusunda kamuoyunun genel dinî telakkisini belki de en çok meşgul eden meselelerden birisi organ naklidir.
Organ Naklı Caız Mıdır
Organ nakli mes elesi bir çok yönüyle yeni bir mes ele olmakla beraber, bazı yönleriyle de eskiden beri bilinmekte ve Islam Fıkıhçıları tarafından bu yönüyle ele.
Organ Nakli Caiz Mi – Organ Bağışının Hükmü Nedir?
2 Organ naklinin caiz olabilmesi için hayati bir mesele olması ve organı veren kişinin ya Organ bağışı yapmak helal midir yoksa haram mıdır?
Cevap Gönder:
Misafir Kullanıcı tarafından yazılan
Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde, organ ve doku nakli konusunda sarih bir hüküm bulunmamaktadır. İlk müçtehit ve fakihler de, kendi devirlerinde böyle bir mesele söz konusu olmadığı için, bu bağışın hükmüne temas etmemişlerdir. Ancak dinimizde, Kitap ve Sünnet’in delaletlerinden çıkarılmış genel hükümler ve kaideler de vardır. Kitap ve Sünnet’te açık hükmü bulunmayan ve her devirde karşılaşılan yeni meselelerin hükümleri, fakihler tarafından bu genel kaideler ile hükmü bilinen benzer meselelere kıyas edilerek (tahriç yoluyla) çıkarılmıştır. Organ ve doku nakli konusundaki hükmün tayininde de aynı yola başvurulması uygun olacaktır.
Bilindiği üzere, insan mükerrem bir varlıktır. Yaratıklar içinde Allah onu mümtaz kılmıştır. Bu itibarla normal durumlarda ölü ve diri kimselerden alınan parça ve organlardan faydalanılması, insanın saygınlık ve kerametine aykırı olduğu için, caiz görülmemiştir (Buhari, Libas, 83-87; Müslim, Libas, 33; Kasani, Bedaiu’s-sanai, V, 125; İbn Kudame, el-Muğni, I, 107; İbn Nüceym, el-Bahru’r-raik, VI, 88). Ancak, zaruret durumunda, zaruretin mahiyet ve miktarına göre bu hüküm değişmektedir.
İslam alimleri karnında canlı halde bulunan çocuğun kurtarılması için ölü annenin karnının yarılmasına başka yoldan tedavileri mümkün olmayan kimselerin kırılmış kemiklerinin yerine, başka kemiklerin nakline, bilinmeyen hastalıkların teşhis tedavilerinin sağlanabilmesi için, yakınlarının rızası alınmak suretiyle, ölüler üzerinde otopsi yapılmasının caiz olacağına fetva vermişler; canlı bir kimseyi kurtarmak için, ölünün bir parçasını itlaf etmeyi caiz görmüşlerdir (Şafii, el-Üm, VI, 165; İbn Kudame, el-Muğni, VIII, 356; Nevevi, el-Mecmu’, III, 138; Fetava-yı Hindiye, V, 360).
Aynı şekilde açlık ve susuzluk gibi, hastalığı da haramı mübah kılan bir zaruret saymışlar, başka yoldan tedavileri mümkün olmayan hastaların haram ilaç ve maddelerle tedavilerini caiz görmüşlerdir. Günümüzde kan, doku ve organ nakli ve tedavi yolları arasına girmiş bulunmaktadır.
O halde bazı şartlara uyulmak kaydıyla hayatı veya hayati bir uzvu kurtarmak için başka çare olmadığında, bazı şartlara uyularak kan, doku ve organ nakli yolu ile de tedavinin caiz olması gerekir. "Her kim bir hayatı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur." (Maide 5/33) ayeti de buna ışık tutmaktadır.
Bu bağlamda organ naklinin caiz olması için şu hususlara dikkat edilmelidir:
a- Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının, mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen uzman doktorlar tarafından tespit edilmesi,
b- Hastalığın bu yoldan tedavi edilebileceğine zann-ı galibinin bulunması,
c- Organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması; eğer organ canlı bir insandan alınacaksa bu organın alınan kişide (donör) temel bir hayati fonksiyonu devre dışı bırakmaması,
d- Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması,
e- Alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması,
f- Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir.bu yoruma cevap yazıyorsunuz...
Bu Soruya Gelen Cevaplar:
Misafir KullanıcıKur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde, organ ve doku nakli konusunda sarih bir hüküm bulunmamaktadır. İlk müçtehit ve fakihler de, kendi devirlerinde böyle bir mesele söz konusu olmadığı için, bu bağışın hükmüne temas etmemişlerdir. Ancak dinimizde, Kitap ve Sünnet’in delaletlerinden çıkarılmış genel hükümler ve kaideler de vardır. Kitap ve Sünnet’te açık hükmü bulunmayan ve her devirde karşılaşılan yeni meselelerin hükümleri, fakihler tarafından bu genel kaideler ile hükmü bilinen benzer meselelere kıyas edilerek (tahriç yoluyla) çıkarılmıştır. Organ ve doku nakli konusundaki hükmün tayininde de aynı yola başvurulması uygun olacaktır.
Bilindiği üzere, insan mükerrem bir varlıktır. Yaratıklar içinde Allah onu mümtaz kılmıştır. Bu itibarla normal durumlarda ölü ve diri kimselerden alınan parça ve organlardan faydalanılması, insanın saygınlık ve kerametine aykırı olduğu için, caiz görülmemiştir (Buhari, Libas, 83-87; Müslim, Libas, 33; Kasani, Bedaiu’s-sanai, V, 125; İbn Kudame, el-Muğni, I, 107; İbn Nüceym, el-Bahru’r-raik, VI, 88). Ancak, zaruret durumunda, zaruretin mahiyet ve miktarına göre bu hüküm değişmektedir.
İslam alimleri karnında canlı halde bulunan çocuğun kurtarılması için ölü annenin karnının yarılmasına başka yoldan tedavileri mümkün olmayan kimselerin kırılmış kemiklerinin yerine, başka kemiklerin nakline, bilinmeyen hastalıkların teşhis tedavilerinin sağlanabilmesi için, yakınlarının rızası alınmak suretiyle, ölüler üzerinde otopsi yapılmasının caiz olacağına fetva vermişler; canlı bir kimseyi kurtarmak için, ölünün bir parçasını itlaf etmeyi caiz görmüşlerdir (Şafii, el-Üm, VI, 165; İbn Kudame, el-Muğni, VIII, 356; Nevevi, el-Mecmu’, III, 138; Fetava-yı Hindiye, V, 360).
Aynı şekilde açlık ve susuzluk gibi, hastalığı da haramı mübah kılan bir zaruret saymışlar, başka yoldan tedavileri mümkün olmayan hastaların haram ilaç ve maddelerle tedavilerini caiz görmüşlerdir. Günümüzde kan, doku ve organ nakli ve tedavi yolları arasına girmiş bulunmaktadır.
O halde bazı şartlara uyulmak kaydıyla hayatı veya hayati bir uzvu kurtarmak için başka çare olmadığında, bazı şartlara uyularak kan, doku ve organ nakli yolu ile de tedavinin caiz olması gerekir. "Her kim bir hayatı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur." (Maide 5/33) ayeti de buna ışık tutmaktadır.
Bu bağlamda organ naklinin caiz olması için şu hususlara dikkat edilmelidir:
a- Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının, mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen uzman doktorlar tarafından tespit edilmesi,
b- Hastalığın bu yoldan tedavi edilebileceğine zann-ı galibinin bulunması,
c- Organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması; eğer organ canlı bir insandan alınacaksa bu organın alınan kişide (donör) temel bir hayati fonksiyonu devre dışı bırakmaması,
d- Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması,
e- Alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması,
f- Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir.14 Şubat 2015 - 08:04:31
Son Sorular:
2672 Gün 10 Saat 39 dk. önce soruldu
Ceylan Ahıgül sordu
3242 Gün 0 Saat 50 dk. önce soruldu
ece çakır sordu
3272 Gün 15 Saat 32 dk. önce soruldu
Erhan Yiğit sordu
3282 Gün 13 Saat 13 dk. önce soruldu
cansu sordu
3286 Gün 8 Saat 32 dk. önce soruldu
mustafa 224 sordu
3294 Gün 7 Saat 38 dk. önce soruldu
emre sordu
3297 Gün 9 Saat 23 dk. önce soruldu
berkay sordu
3301 Gün 3 Saat 41 dk. önce soruldu
ali sordu
3303 Gün 11 Saat 23 dk. önce soruldu
canan sordu
3303 Gün 17 Saat 52 dk. önce soruldu
Şükrü Kum sordu
3308 Gün 3 Saat 35 dk. önce soruldu
Meltem Akar sordu
3315 Gün 10 Saat 48 dk. önce soruldu
Ali Kurtulmuş sordu
3320 Gün 7 Saat 29 dk. önce soruldu
hakan sordu
3324 Gün 8 Saat 5 dk. önce soruldu
arda sordu
3326 Gün 5 Saat 26 dk. önce soruldu
Kerem sordu