Iskat-ı savm ne demektir?
Iskat-ı savm ne demektir?
Ziyaretçi
Iskat
ISKAT-I SAVM. Iskat-ı savm, birinin sağlığında iken yerine getirmediği oruç borcunun fidye yoluyla telafi edilmesi, düşürülmesi anlamına gelmektedir. Bir önceki.
Kaza Keffaret Fidye Iskat
Oruçlu iken dokunmak veya kucaklamakla boşalmanın hükmü nedir? Orucu bilerek ve kasten bozmanın hükmü nedir? Keffaret Iskat-ı savm ne demektir?
Iskat
Iskat-ı savm ne demektir? Mumsema Iskat-ı savm ne demektir ? Iskat-ı savm, ölünün üzerindeki oruç borçlarını düşürmek demektir. Iskat, kişinin.
Iskat Nedir Ve Nasıl Yapılır?
Ölen bir kişinin kazaya kalmış namazlarının affedilmesi umuduyla yapılan sadaka verme işine ıskat-ı salat, oruç borçları için yapılanına da ıskat-ı savm adı.
Iskat
Fıkıhta daha çok namaz ve oruç borcunu düşürme anlamına gelen ıskat-ı salat ve ıskat-ı savm terimleri kullanılır. Burada fidyeden maksat söz.
Iskat
8 Sorunuzun cevabı hakkında tıklayınız: Iskat ve devir hakkında bilgi verir misiniz? ISKAT VE DEVİR.
Iskat Ve Devir Hakkında Bilgi Verir Misiniz?
Iskat-ı savm da, ölünün üzerindeki oruç borçlarını düşürmek manasınadır. - Iskatın Hükmü Nedir? Ölünün üzerinden, sağlığında mazereti sebebiyle tutamadığı.
İskat
ıskat-ı savm nedir. Anasayfa
Cevap Gönder:
Bu Soruya Gelen Cevaplar:
Misafir KullanıcıIskat-ı savm, ölünün üzerindeki oruç borçlarını düşürmek demektir. Iskat, kişinin sağlığında çeşitli sebeplerle eda edemediği oruç, adak, keffaret gibi dini mükellefiyetlerinin, ölümünden sonra fidye ödenerek düşürülmesi, böylece o kişinin bu tür borçlarından kurtulması anlamını taşır.
Ölünün üzerinden, sağlığında mazereti sebebiyle tutamadığı oruç borçlarının düşürülmesi için fidye verilmesi hususu, ayet ile sabittir. Kur’an-ı Kerim’de: "Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumuna yetecek kadar fidye öder." (Bakara, 2/184) buyrulmaktadır.
Bu ayetin hükmüne göre, oruca dayanamayan veya mazeretleri sebebiyle Ramazanda ve diğer zamanlarda oruç tutmaktan aciz kimselerin, her bir oruç günü için fidye ödemeleri gerekir.
Ayette, hayatta olup oruç tutmaya sağlığı imkan vermeyenlerin fidye vermeleri söz konusu edilmektedir. Hayatta iken imkan buldukları halde oruç tutmadan ölenler için oruç keffareti ödenip ödenemeyeceği konusu alimler ararsında tartışmalıdır?
Fakihlerin çoğunluğu, yukarıdaki ayet-i kerime’den hareketle, mazeretli veya mazeretsiz oruç tutmamış ve kaza etmeden vefat etmiş olan kimselerin oruç borçları için de fidye ödeneceğini, hatta bu kimselerin bu konuda vasiyette bulunmaları gerektiğini ifade etmişlerdir (Merğinani, el-Hidaye, I, 127). Çünkü fidyenin gerekçesi, oruç tutmaktan aciz olmaktır. Ölen kimse de oruç tutmaktan mutlak surette acizdir. O halde bunların durumu, tutamadıkları oruca karşı fidye vermeleri nass ile sabit olan kişilerin durumuna kıyas edilebilir (Serahsi, el-Mebsut, III, 100; İbn Kudame, Muğni, III, 82).14 Şubat 2015 - 08:06:35
Son Sorular:
2802 Gün 21 Saat 4 dk. önce soruldu
Ceylan Ahıgül sordu
3372 Gün 11 Saat 15 dk. önce soruldu
ece çakır sordu
3403 Gün 1 Saat 57 dk. önce soruldu
Erhan Yiğit sordu
3412 Gün 23 Saat 38 dk. önce soruldu
cansu sordu
3416 Gün 18 Saat 57 dk. önce soruldu
mustafa 224 sordu
3424 Gün 18 Saat 3 dk. önce soruldu
emre sordu
3427 Gün 19 Saat 48 dk. önce soruldu
berkay sordu
3431 Gün 14 Saat 6 dk. önce soruldu
ali sordu
3433 Gün 21 Saat 48 dk. önce soruldu
canan sordu
3434 Gün 4 Saat 17 dk. önce soruldu
Şükrü Kum sordu
3438 Gün 14 Saat 0 dk. önce soruldu
Meltem Akar sordu
3445 Gün 21 Saat 13 dk. önce soruldu
Ali Kurtulmuş sordu
3450 Gün 17 Saat 54 dk. önce soruldu
hakan sordu
3454 Gün 18 Saat 29 dk. önce soruldu
arda sordu
3456 Gün 15 Saat 51 dk. önce soruldu
Kerem sordu