Ödemek
- Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek
Örnek: Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım. R. H. Karay - Bir alışverişte alınan şeyin karşılığını alacaklıya vermek.
- Bedelini vererek bir zararı karşılamak, tazmin etmek.
- Bir iş, bir kuruluş harcanan, yatırılan parayı çıkartmak, itfa etmek.
- Bir işin, bir görevin karşılığını vermek
Örnek: Bir gece de onunla kal. Bize yaptıklarını ödemiş olursun. S. F. Abasıyanık - Bir şey karşısında fedakârlık etmek, bir şey elde etmek için özveride bulunmak.
Admin
Ek Bilgi Gönder: