Birini veya bir şeyi koruyan, kollayan, gözeten kimse, koruyucu Örnek: Hecinlerimizi bir iki muhafızla tepecikler arasına yerleştirmiştik. F. R. Atay
Bir kalenin veya bir şehrin önemli yerlerini korumak, düzeni ve güvenliği sağlamakla görevli komutan Örnek: İstasyonda veliahdı uğurlayanlar arasında İstanbul muhafızı da vardı. F. R. Atay