Çarpık duruma gelmek Örnek: Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı. R. N. Güntekin
Çalınmak, soyulmak.
Aldatılmak.
Alınıp gücenmek.
Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek Örnek: Bir bakış, bir gülüşle çarpılmak işten değil. C. S. Tarancı