HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Birbirimizi suçlayarak, birbirimizi zan altında bırakarak da hiçbir yere varamayız. Bizim yeniden çok hızlı derhal karşılıklı çatışmasızlık ve yeniden diyalog müzakere sürecine dönüş koşullarına yaratmamız lazım" dedi.
0
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Birbirimizi suçlayarak, birbirimizi zan altında bırakarak da hiçbir yere varamayız. Bizim yeniden çok hızlı derhal karşılıklı çatışmasızlık ve yeniden diyalog müzakere sürecine dönüş koşullarına yaratmamız lazım" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy'u ziyaret etmesinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın HDP'nin çözüm sürecini feda ettiği ve Abdullah Öcalan'ın imkanı olsa HDP'lileri sopayla kovalayacağı ve Dolmabahçe mutabakatıyla ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Demirtaş, "Barış yapmak inşa etmek kolay bir iş değil. Zorlu süreçlerdir. Barış her yerde halkın temel arzusudur. Nereye giderseniz gidin yurttaşlarımız bütün bu ölümlerden, eylemlerden, silahtan rahatsızdır. Fakat halkın bu barış hakkını, isteğini siyasette kurucu bir unsur olarak hayata geçirmek cesaret ister. Siyasette ki cesaret şudur; koltuklarınızdan vazgeçebiliyor musunuz halk için koltuklarınızdan vazgeçebiliyor musunuz? İkincisi yeri geldiğinde canınızdan vazgeçebiliyor musunuz halk için. Bunu yapan siyasetçiler ancak barış kurabilirler. Aksi takdirde koltuk sevdasından, makam hırsına kapılmış olanlar siyasette sınırsız bir güç, sınırsız bir para, sınırsız bir rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık batağına bulaşmış olan zihniyetler barışın ne kadar kıymetli olduğunu anlayamazlar. Ben polemiğe girmek istemiyorum kendi düşünceleridir. Kendisi aynı zamanda Dolmabahçe mutabakatı okunurken orada oturan Bakanlardan bir tanesidir. Açıklamayı da kendisi yapmıştır. İsmi Dolmabahçe mutabakatıdır. Birbirimizi suçlayarak, birbirimizi zan altında bırakarak da hiçbir yere varamayız. Bizim yeniden çok hızlı derhal karşılıklı çatışmasızlık ve yeniden diyalog müzakere sürecine dönüş koşullarına yaratmamız lazım. Bu ülkenin evlatları yaşamanı yitiyorlar. Gençlerimiz ölüyorlar, asker, polis, gerilla, sivil bunların hepsi bu toplumun insanları bizim kardeşimiz. Biran önce karşılıklı silahların susacağı bir demokratik bir basıncı yaratmamız lazım. Bunun için çaba sarf eden her siyasetçiyle biz birlikte hareket etmeye hazırız hangi partiden olursa olsun. Biz konuşurken insanlar ölüyorsa konuşmamızın ne anlamı var. Onun için herkes biraz daha sağduyu ile hareket etmeli" şeklinde konuştu.
"ALDANMAYIN BUNLARA"
"Barış dili kullanmalı" diyen Demirtaş, şunları kaydetti:
"Bu zor günlerde bunları aşabilmenin yolu siyasette birbirini suçlamak değildir. Ben kimseyi suçlamak, zan altında bırakmak için o açıklamaları yapmadım. Zorlu barış müzakereleri süreçlerinde de birbirini suçlama üzerine güven oluşturulamaz. Bunu aşmak için ben özellikle Ak Parti'deki bazı yetkililerin eğer çözüm ve barış konusunda yeniden çaba sarf etmek istiyorlarsa daha ciddi rol üstlenmeleri rica ediyorum. Biz ülkemizi birilerinin hırsı için feda edemeyiz. CHP'de Ak Parti'de barış isteyen herkesin sesi yükselmelidir. Parlamentoya niye gittik biz, halk bizi niye seçti. CHP'li AKP'li milletvekilleri halk size bize oy verirken savaş çıksın da insanlar birbirlerini öldürsün diye mi oy verdi. Parlamenterler olarak sesimizi yükseltmeliyiz. Ben açık çağrı yapıyorum; karşılıklı çatışmasızlık, karşılıklı derhal silahlar durmalı bunu Ak Parti'de CHP'de söyleyebilecek çok sayıda milletvekili var. Hep birlikte sesimizi yükseltelim. Partiler üstü barış duruşu sergileyelim. Zorlaştırmayalı, kolaylaştıralım. Hangi partiden olursa olsun insanlarımız barış arzuluyorsa parti ayrımı gözetmeksizin ben yurttaşlarımızdan el ele tutuşmalarını barış için gönül gönüle bu ülkede birlikte yaşayacağız mesajını vermelerini rica ediyorum. Yukarıdan kışkırtıyorlar, aldanmayın bunlara. Sizler kardeşsiniz, bizler kardeşiz bu topraklarda bir arada yaşayacağız. Bunu birilerinin saltanatı, birilerinin tek başına bu ülkeyi yönetme hevesine feda etmeyeceğimizi de her gün daha fazla sesimizi yükselterek göstermek durumundayız."
(İHA)