Doğuştan bedensel engelli 40 yaşındaki Ömer Bekir Kazan, okuma yazma bilmeden 4 kitap çıkardı.
0
Doğuştan bedensel engelli 40 yaşındaki Ömer Bekir Kazan, okuma yazma bilmeden 4 kitap çıkardı.
Annesine yapılan bir iğne nedeniyle beyin hücreleri ölen Ömer Bekir Kazan dünyaya engelli olarak geldi. Bedensel engeli nedeniyle okula gidemeyen Kazan, okuma yazma öğrenemedi ama yılarca kitap yazma hayali kurdu. 17 yaşındayken bir arkadaşının tavsiyesi üzerine duygularını düşüncelerini dile getiren Ömer Bekir Kazan, yazarlık hayalini gerçekleştirme imkanı buldu.Hafızasında sakladığı şiirlerini ziyaretine gelen arkadaşlarına yazdırmaya başlayan Kazan, yakınlarından aldığı destekle daha sonra kitaplarını çıkardı.
Küçükçekmece'de yaşayan 40 yaşındaki Ömer Bekir Kazan, kitaplarına İlk Davam, Hayata Yön Veren Hikayeler, Azmin Gücü ve Ayrılık Rüzgarları ismini verdi. Küçükçekmece Belediyesi Cennet Kültür Merkezi'nde engelliler yönelik faaliyetlerle sosyal yaşamın içerisine karışan Kazan, başarılarıyla çevresine örnek oldu.
"YAZDIĞIM ŞİİRLER BAMBAŞKA BİR DÜNYAYA KENDİMİ ATTIM"
1994 yılında bir arkadaşının tavsiyesi üzerine şiir yazmaya başladığını ifade eden Kazan, "Daha sonra kendimi yazdıklarımla bambaşka bir dünyaya gittim. İlk Dava adlı bir roman yazarak adı Umut olan bir kahraman yarattım. Onun hayatını yazarken, onun yerine kendimi koyarak yazdım. Sanki onun yaşadıklarını ben yaşıyormuşum gibi yazdım" dedi.
"OKUMA YAZMA BİLMEDEN KİTAP YAZDIM"
Okuma yazma bilmeden kitap yazdığını belirten Ömer Bekir Kazan, "Bir insan istedikten sonra her şeyi yapabilir. Ama bizler istediğimiz şeyi başarmak istemiyoruz. Hani bir şiir var ya 'Hayat bana yalan söyledi' aslında hayat bize yalan söylemiyor biz ona yalan söylüyoruz. Unutmayın hayat bir dondurma gibidir, onu eritmeden yemeyi bilmeliyiz. Onun için hayatı yaşarken, bir gün bile atlamadan, hayallerimizin üzerine giderek, hayata yalan söylemeden en iyi şekilde yaşamamız lazım" diye konuştu.
"ENGELLİLER NORMAL İNSANLARA ÖĞRETMENLİK YAPIYOR"
Engelli bireylerin topluma karışması gerektiğini söyleyen Kazan, "Engellilere diyorum ki suç aslında dışarıdaki insanlarda değil, engelli arkadaşlarda. Engelli arkadaşlar dışarıya çıkmadan kendilerini odaya kapatıyorlar. Dışarıdaki insanlara kendimizi kabul ettirmemiz lazım. Aslında engelliler normal insanlara farkında olmadan öğretmenlik yapıyor. Engelliler normal insanlara canımızın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.
"HAYALLERİNİ HAFIZASINDA TOPLADI, DAHA SONRA YAZDI"
Ömer Bekir'in babası Selahattin Kazan ise engelli bireylerin ailelerine büyük bir sorumluluk düştüğünü belirterek, "Ömer'in en büyük hayali olan kitap yazma düşüncesi tamamen kendi fikri kendi düşüncesi, hayallerini yıllarca aylarca hafızasında topladı. Bu işlemden sonra karar vererek defter ve kalem istedi. Aldığımız kalem ve defteri başının altına koydu ve düşündüklerini sokaktan gelen arkadaşına defteri kalemi verir ve yaz bakalım dedi. Yazıları bayağı bir zaman bu şekilde devam etti. Daha sonra bilgisayar aldık o elini kullanamadığı için arkadaşı yazmaya devam etti" ifadelerini kullandı.
(İHA)