Kastamonu'da 2011 yılında 23 yıllık eşinden boşandıktan sonra tekrar evlenmek isteyen bir kişi, evlilik vaadiyle üç kez dolandırıldı.
0
Kastamonu'da 2011 yılında 23 yıllık eşinden boşandıktan sonra tekrar evlenmek isteyen bir kişi, evlilik vaadiyle üç kez dolandırıldı.
Kastamonu'nun İsmailbey Mahallesi'nde ikamet eden Ş.Ş. (58), 2011 yılında bir sebepten ötürü 23 yıllık eşinden boşandı. Üç çocuğu bulunan ve evinde yatalak annesine de bakan Ş.Ş., tekrar evlenmek istedi. Evlilik vaadiyle tanıştığı kadınlar tarafından üç kez dolandırılan Ş.Ş., kendisini dolandıran kişilerden şikayetçi oldu. Evlilik umuduyla yola Ş.Ş., her tanıştığı kadın tarafından dolandırılması üzerine bu kişilerin gerekli cezayı alması için hukuk mücadelesini sürdürüyor. Ş.Ş., kendisini dolandıran kişilerin gerekli cezayı alarak adaletin yerini bulmasını istiyor.
"İLK TANIŞTIĞIM KADINI TELEVİZYONDAN BULDUM"
23 yıllık eşinden bir sebepten dolayı 2011 yılında boşandığını belirten Ş.Ş, "Bir süre sonra yani 2012 yılında evlenme vaadiyle bir gün televizyon izlerken İzmirli olan bir bayanla tanıştım. Bu bayanla görüştük, kendileri bana bir şeyler vaat etti. Ben de İzmir'e gidip kendisiyle yüz yüze görüştüm. Kendisini bana Meryem olarak tanıttı. Daha sonra isminin sahte olduğunu öğrendim. Biz, otobüsle beraber Ankara'ya kadar evlenmek için geldik. Ankara'da bir akrabamızın yanında ayrı odalarda gece kaldık. Bu kadın, sabah olmadan evdeki bütün altınları ve paraları alıp kaçıyor. Sabah kalktığımızda bu bayana baktık, fakat evde bulamadık. Benim, bu olaydan 6 bin TL civarında bir zararım oldum. Daha sonra ben, dolandırıldığımı anladım ve karakola giderek şikayetçi oldum. Hem İzmir'de hem de Ankara'da Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından soruşturma açıldı. Soruşturma esnasında bu bayanın adının Meryem değil de telefon numarasından yola çıkılarak yaklaşık 30 kişi bu telefonu kullanmış. Bu kapsamda bayanın eşkali belirlendi ve zaman aşımına kadar bu bayanın yakalanması durumunda hakkında dava açılacağı savcılık tarafından karara bağlandı. Dosya, Ankara'da adliyede bekliyor, yaklaşık 3 yıldır hiçbir işlem yapılmadı, hiçbir gelişme sağlanmadı" dedi.
"İKİNCİ TANIŞTIĞIM KADIN, EVDEKİ BÜTÜN ALTINLARI VE PARAYI ALIP KAÇTI"
İlk tanıştığı kadının ardından aynı yıl içerisinde Kuzeykent Mahallesi'nde ikamet eden dul bir kadınla daha tanıştığını anlatan Ş.Ş., "İkinci olay da, yine 2012 yılında bir yakınımızın sayesinde daha önceden evlenip boşanmış ve bir çocuğu bulunan bir bayanla tanışmamızla oldu. Biz de Allah'ın emriyle babasına gidip kadını istedik. Daha sonra düğün düzmesi adı altında kuyumcuya gittik, bizi mecbur tuttular. Bana, buradan zamanın parasında 6 bin TL civarında takı yaptırdılar. 2 bin TL civarında kıyafet yaptırdılar. Biz, bu bayanla yaklaşık 10 ay boyunca evli kaldık. 2013 yılında Haziran ayında işe gittiğim bir günde durak taksisi eve çağırarak Çankırı'dan daha önce irtibat kurduğu birisine gitmek üzere kaçtı. Benim haberim olmadan evde bulunan 4 bin TL paramı ve 6 bin TL değerindeki takılarımı ve 2 bin TL'ye yaptığımız kıyafetlerimi yanında götürüyor. Bu, bayanın daha önceden Kastamonu'da 5 kişiyi daha evlilik vaadiyle dolandırdığını öğrendim. 3'ü resmi nikahlı, 2'si tanesi de nikahsız yaşadığı kişileri dolandırmış. Benim de resmi nikahım yoktu" diye konuştu.
"KENDİSİNİ DOLANDIRAN İKİNCİ KADIN, 2 YIL CEZA ALDI"
Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Ş.Ş., "Dolandırıldıktan sonra davacı oldum. Soruşturma kapsamında savcı, altınları gönüllü almıştır diye bundan dava açmadı fakat cep telefonu, kıyafet ve evde bulunan 4 bin TL paradan dolayı dava açtı. Nitekim görülen davanın sonunda kadın suçlu bulundu ve 2 yıl hapse çarptırıldı" şeklinde konuştu.
EVLİLİK UMUDUYLA GİTTİĞİ AĞRI'DA DA TANIŞTIĞI KADIN TARAFINDAN DOLANDIRILDI
Yaşadıklarının ardından evlilik umutlarını bir süre erteleyen Ş.Ş., Ankara'da bir yakınının inşaatında çalıştığı esnada tekrar evlilik umutları gündeme geldi. 2014 yılında Ankara'da bir yakınının inşaat işinde çalıştığını belirten Ş.Ş., "Bir akrabamın Ankara'da işinde çalıştım, köyünde yaptığı evin inşaatında çalıştım. Burada çalışırken aile yakınımız, 'seni Ağrı Patnos'tan evlendireceğim' dedi. 'Benim bir yakınım, Ağrı Patnos'tan evlendi, çok iyi insanlar' diyerek seni de oradan evlendirelim' dedi. Bunun üzerine Ankara'da buluştuk, buradan kiralık bir araba tuttuk. 500 lira verdim kiralık araca. Ağrı Patnos'ta Kemal isminde birisiyle buluştuk. Daha sonra oradan bir eve gittik ve bana, 'bu evde bir bayan var, bu bayanı ağabeyleri evlendiriyor' dediler. Beni, buraya kadar getirdiniz, ben bunu iyi görmüyorum dediysem de dinletemedim. Beni, bayanla görüştürdüler. Ankara'dan giderken 4 kişiydik, Patnos'ta 9 kişiye çıktık" ifadelerini kullandı.
"AĞRI'DA BENDEN 15 BİN TL BAŞLIK PARASI İSTEDİLER"
Ağrı'da tanıştığı kadının ağabeylerinin kendisinden 15 bin TL başlık parası istediğini söyleyen Ş.Ş., şunları söyledi: "Ben, para vermem dedim ama etme eyleme dediler başlık parasını 7 bin TL'ye kadar düşürdüler. Ayrıca aracılara da 1'er bin TL para verdirttiler. Bu bayanı, geceleyin Erzurum Dinlenme Tesisleri'ne kadar getirdiler. Buradan bir arabayla Erzurum'a kadar geldik. Durak taksi, ücretli olduğu için terminale girmedi. Bana da, 'içeriye gidip sor, Ankara'ya kaçta otobüs var' diye. Ben de terminale gidip otobüs sorduğum esnada durak taksisi çekip gitmiş. Ben de gidip bu hususta hepsinden şikayetçi oldum. Tahkikat başlatıldı, daha sonra dosya Ağrı Patnos'a gönderildi."
DOLANDIRILDIĞI KİŞİLERE KARŞI, İKİ YILDIR HUKUK MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYOR
Patnos Cumhuriyet Savcılığı'nın yaşadığı olaylara karşı savcının takipsizlik kararı verdiğini anlatan Ş.Ş., "Ben de yasal haklarımı kullanarak Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundum. Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi, 2014 yılının Haziran ayında verdiği kararda 'HSYK, Yargıtay içtimalarına karşı bu suçtur, dolandırıcılıktır. Bu kişiler, mahkemece yargılanmalıdır' şeklinde takipsizlik kararını bozdu" dedi.
"BEN, KANUNLARIN UYGULANMASINI İSTİYORUM"
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın fotokopisini Kastamonu PTT'den iadeli taahhütlü şekilde HSYK Genel Sekreterliği'ne gönderdiğini ifade eden Ş.Ş., "Ben, adalet istiyorum, kanunların uygulanmasını istiyorum. Eğer adalet buysa, hiçbir diyeceğim yok. Ben adalet istiyorum, adalet güvenilecek yerde güveniliyor. Bazen adalet, insanlara göre işliyor. Ben bunu yaşadım. Beni, dolandırıyorlar, üst mahkemenin kararına rağmen hala aradan geçen zamana karşı dava açılmıyor. Ben, sonuna kadar davamın takipçisiyim. Mağdur durumdayım, gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istiyorum. Davamın, en kısa sürede açılarak dolandırıcılık suçuna karışan kişilerinde cezalandırılmasını istiyorum. Beni mağdur edenler, beni dolandıranlar şu anda ellerini kollarını sallayarak dışarıda geziyorlar" ifadelerini kullandı.
Kendisinin, evlenme vaadiyle üç kez dolandırıldığını ve her olayda mağdur olduğunu aktaran Ş.Ş., bu yüzden başkalarının da mağdur olmaması için televizyona çıkarak yaşadıklarını anlatma gereği duyduğunu ve başkalarının da kendisi gibi mağdur olmamasını istediğini kaydetti.
Ş.Ş., ayrıca annesinin yüksek tansiyonu, kalp yetmezliği, bel fıtığı ve ciğerlerinin su topladığını belirterek, annesine elinden geldiği kadarıyla bakmaya çalıştığını ifade etti. Üç çocuğunun bulunduğunu söyleyen Ş.Ş., birisinin üniversiteye gittiğini, diğerinin liseyi okuduğunu ve diğer kızının da evli olduğunu ifade ederek, kendisinin hem çocuklarının annesi hem de babası olduğunu sözlerine ekledi.
(İHA)