Başbakan Ahmet Davutoğlu, "CHP ile oluşturamadığımız hükümet ortaklığı çerçevesi göz önüne alındığında erken seçim önümüzde görülen güçlü ihtimaldir" dedi.
0
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "CHP ile oluşturamadığımız hükümet ortaklığı çerçevesi göz önüne alındığında erken seçim önümüzde görülen güçlü ihtimaldir" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmeleri kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Palas'ta bir saat 35 dakika süren görüşme sonrası AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Pazartesi görüşme ve bugünkü görüşmenin ardından ilk kez kameraların karşısına geçen Davutoğlu, Meclis'te grubu bulunan partilerle yaptığı görüşmeler sonrasında Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede 'bir hükümet ortaklığı kurmak için ortak bir zemin olup olmadığın' tayin etmek üzere istikşafi görüşmeleri başlatma kararı aldıklarını belirterek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin daha sonraki aşamada görüşme imkanının her zaman olabileceği prensibi etrafında bir görüş beyan ettiğini, HDP'nin tutum ve tavırları dolayısıyla herhangi bir hükümet ortaklığının olmadığının aşikar olduğunu ifade etti. Davutoğlu, 35 saat süren istikşafi görüşmelerde parti politikaları gözden geçirilerek çok önemli bir müktesebatın oluştuğunu söyleyerek, bu raporların Türk demokrasi tarihinde iki partinin yaptığı en açık, en kapsamlı müktesebattan oluşan metin olduğunu belirtti.
Başbakan Davutoğlu, 13 Temmuz'dan bu yana, ilk görüşmeden bu yana tam bir ay geçtiğini hatırlatan Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine üslup ve riayetleri dolayısıyla teşekkür ediyorum. Bizde onlar da bu görüşmeyi etkileyebilecek olumsuz bir tavır göstermemeye gayret ettiler. Bu medeni bir ilişkidir, bu üslubu millet tarafından da benimsenmiş bir yöntemdir. Görüşmeler açık ilkeli ve şeffaf olmuştur. Şeffaflık olmadı diye kamuoyunda bazen tartışmalar yaşanmıştır ama her karşı taraflar birbirlerinin görüşlerini not etmişlerdir. İki farklı siyasi akımdan gelen partiler olarak derin görüş ayrılıklarımızın olduğu bir vakadır. Üzerinde ittifak edilen bazı hususlar da olduğu aşikardır. Nitekim ben metni okuduğumda üzerinde mutabık kalınacak hususların düşünülenden daha fazla olduğunu görmekten de memnun oldum. Ancak, başta dış politika ve eğitim olmak üzere bazı alanlarda da çok derin görüş ayrılıkların olduğu, reform ve restorasyon hükümetleri kavramları arasındaki ve anonim hükümetleri kavramları arasındaki farktan da kaynaklanan bir yeni ortaklık kurma bakımından bazı temel anlayış farklılıklarının olduğu ve bunun da doğal olduğu aşikardır" diye konuştu.
"TÜRK SİYASİ ZEMİNİNİ İSTİKRARA KAVUŞTURMA YÖNÜNDE TEKLİFTE BULUNDUK"
Geçtiğimiz Pazartesi bir akşam yemeğinde 4,5 saate yakın bir sürede tek tek dosyaları gözden geçirdiklerini anlatan Davutoğlu, "Bazı derin görüş ayrılıkları dolayısıyla uzun dönemli bir hükümet ortaklığının, koalisyonun kurulmasında ileride doğabilecek sıkıntılar da gözönünde bulundurularak tarafımızdan başka seçenekleri de değerlendirmek üzere CHP tarafına özellikle üzerinde mutabık kaldığımız hususları muhtevi bir reform hükümeti, süreli bir reform hükümeti, kurularak seçimleri de göz önünde bulunduran bir yaklaşımla birlikte bir çalışma yapmayı ve bu tablo sonrasında da yine aynı duyarlılık ve karşılıklı anlayış içinde ülkeyi seçim öncesinde hükümetsiz bırakmama, seçim sonrasında hangi tablo çıkarsa çıksın Türk siyasi zeminini istikrara kavuşturma yönünde teklifte bulunduk. Bu seçenekler masada olan seçeneklerdi, dışarıdan destek, ortak hükümette reform ortaklı belli üzerinde mutabık kalınan reformlara muhtevi süreli seçim odaklı hükümet formülü de dahil olmak üzere Sayın Kılıçdaroğlu kendi MYK'sında ben kendi MYK'mda istişarelerde bulunduk. Bugün de biraraya geldiğimizde her şeyden önce memnuniyetle ifade etmek isterim ki bütün bu uzun seanslar sonrasında karşılıklı güvenin artığı üslup ve usul anlamında karşılıklı anlayışa dayalı, siyasette yumuşama, psikolojik zemini güçlendiren bir atmosferin devam ettiğini görmekten büyük memnuniyet duydum. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu da MYK'da yaptığı istişarede uzun dönemli bir koalisyon konusunda daha olumlu, ancak kısa dönemde süratle reforma odaklı bir şey konusundaki kaygılarını ifade ettiler. Çok samimi, dürüst, karşılıklı anlayış içinde dürüstçe bir istişarede bulunduk. Sonucunda geldiğimiz husus şudur, bu diyalogların karşılıklı anlayış içinde sürdürülmesi. Ancak, şuanda bir hükümet ortaklığı gerçekleştirecek zeminin olmadığı yönünde bir kanaat hasıl olmuştur. Her şeyden önce milletimizin, iç ve dış siyasi çevrelerin bunu olumsuz bir gelişme olarak telakki etmemesini istiyorum. Çünkü her şey halkın önünde cereyan etmiştir. İki Genel Başkan olarak karşılıklı anlayış içinde yeni bir siyasi kültür örneği sergileyecek tutum ortaya koyduk. Anlaşmak ve anlaşmamak yürütülen müzakerelerde doğal iki sonuçtur. Anlaşmak nasıl doğalsa anlaşmamak da doğaldır. Önemli olan bu sonuca kadar sergilediğiniz tavırdır" ifadelerini kullandı.
"ERKEN SEÇİM ÖNÜMÜZDE GÖRÜLEN GÜÇLÜ İHTİMALDİR"
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geldiğimiz noktada kitlelerimizin de farklı talepleri de göz önüne alınarak her üç ödev konusunda, kitlede tabanlarımızın farklılıklarının da beklentileri göz önünde bulundurularak şu aşamada bir koalisyon ortaklığı, bir hükümet ortaklığı yapmanın zeminin oluşmadığı kanaatine vardık. Bu, Türkiye'nin yönetim boşluğu içine düştüğü anlamına gelmez. Halkımız tek parti kurma çoğunluğunu bize vermemiştir ama en büyük parti olarak ülkeyi yönetme sorumluluğu bize vermiştir. Ayrıca, bu çabalarımız devam edecek ben ilk aşamada zikrettiğim gibi Sayın Bahçeli'yle de Sayın Kılıçdaroğlu ile de temaslarımı sürdüreceğimi ifade ettim. Ülkemizin hükümetsiz kalmaması için çabalarımızı sürdüreceğiz. Sayın Bahçeli'nin erken seçim genel açıklamaları göz önüne alındığında, tekrar milli iradeye başvurma zarureti yükselmiştir. CHP ile oluşturamadığımız hükümet ortaklığı çerçevesi göz önüne alındığında erken seçim önümüzde görülen güçlü ihtimaldir. Bu yönde çalışmalarımız gerektiğinde atılması gereken adımlar neyse o adımlar atılarak gerektiğinde Türkiye'yi huzur ortamı içinde erken seçime götürme sorumluluğu da üzerimizdedir. Burada bütün siyasiler olarak üzerimize düşen, hepimizin ülkemizin selameti güvenlik ve çevre şartlarını göz önüne alarak milli iradenin bize verdiği görevin gereğini yaparak, elimizden geleni yaptığımız inancındayım. Bunu yapmaya devam edeceğimizi de bir kez daha ifade ediyorum. Erken seçim yönündeki oluşan atmosferi de meşruiyet zemini içinde hiçbir siyasi partiyi dışlamadan birlikte yürütme zarureti var."
Siyasi diyaloğun sürdürülmesinin şart olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Önümüzdeki günlerde aylarda milletimizi memnun edecek, pusuda bekleyen, puslu havayı bekleyen bazı çevreleri boşa çıkaracak bir işbirliği ortamın sürdürülmesi, gerekirse meclisin harekete geçmesi, erken seçim için en doğru yöntemlerle Meclis'in harekete geçmesi yönünde güçlü bir iradeye sahip olduğumuz ifade etmek isterim" diye konuştu.
ERKEN SEÇİM
Erken seçime ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, "Görüşme trafiği bağlamında bu spekülasyonları doğru bulmuyorum. Ben verdiğim hiçbir sözden dönmedim, ilan ettiğim adımlarda hiçbir şekilde sapmadım, bütün liderlerle görüşmelerimi onlarla mutabık kaldığımız çerçevede kamuoyuyla paylaştım. 13 Temmuz akşamı Kılıçdaroğlu ile yaptığım görüşmeden sonra yaptığım konuşmada Sayın Bahçeli'yle görüşmeden bütün liderlerle temasımızın sürmesine özen göstereceğimi söyledim. Bu yeni bir durum değil en başından söylenen bir durum. Bu çabaları sürdüreceğiz. Nihayet bu ülke hepimizin, eğer erken seçime gidecekse ki görünen bu istikamette bir seyirdir, herkesin bunu tam bir olgunlukla seviyeli bir şey tayin etmesi lazım. Bunu bugün Sayın Kılıçdaroğlu ile de paylaştık. Sayın bahçeli ile görüşmek gerekirse bunları yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Nihayet, erken seçim kendisinin de gündeme getirdiği husustu, bunun nasıl gerçekleşeceği konusunda taraflarla görüşme ihtiyacı hasıl olur, ya doğrudan ya arkadaşlarımız üzerinden" açıklamasında bulundu.
"ŞİMDİ TEKRAR MHP'YLE KONUŞABİLİRİZ"
Davutoğlu, "Erken seçim kararının Meclis'ten çıkması hususu, ben normal siyasi seyrin akışından daha güçlü bir demokratik prensip olduğu kanaatinde değilim. Herkes görevini yaparsa ülkede olağanüstülük olmadığını açıkça sergilemiş oluruz. 23 Ağustos'a kadar Sayın Cumhurbaşkanımızın herhangi bir inisiyatif kullanmasına gerek kalmaksızın bu meseleyi kendi aramızda halletmemiz lazım. Koalisyon mümkün değilse, erken seçim ama aramızda konuşarak prensipleri doğru konuşarak, meşruiyet çizgisi içinde TBMM'nin kendi sorununu çözmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim. Bundan sonraki yapacağım görüşmelerde de şimdiye kadar koalisyon ortaklığı üzerinde durduk. Sayın Bahçeli bunu başta pek mümkün görmediği için CHP'yi denedik. Şimdi tekrar MHP'yle konuşabiliriz " dedi.
Başbakan Davutoğlu, "Dolayısıyla birinci tercihim önümüzdeki bir hafta 10 gün içinde üzerinde çaba sarf edeceğim husus derken seçime giderken diğer siyasi partilerle belli bir anlayış birliği içinde Meclis'in aldığı kararla erken seçime gitmektir. O da olmuyorsa o zaman Sayın cumhurbaşkanımız 23 Ağustos'tan sonra devreye girer, onun takdir edeceği süreçle Türkiye hükümetsiz kalmaz" diye konuştu.
"SAYIN BAHÇELİ'YE BEN BİRŞEY EMPOZE ETMEM"
Bir gazetecinin, "Sayın Cumhurbaşkanına hükümet kurma görevini iade etmeyeceğinizi mi anlıyoruz? 23 Ağustos'a kadar çabalarınız sürecek, o tarihten itibaren Meclis'te bir seçim kararı almayı mı planlıyorsunuz" sorusuna Davutoğlu, "Meşruiyet zemininin bir hukuki bir de siyasi realite boyutu var. Ben görev aldığımda üzerimde bir sorumluluk, Türkiye uzun zamandır koalisyon pratiğinden uzaktı. Biz önce Bahçeli de aynı şeyi söyleseydi onlarla da eşzamanlı yapacaktık. Anamuhalefet partisiyle koalisyona ulaşmamış da olsak usulüne uygun müzakere yöntemini gösterdik. 9 Temmuz'da görevi aldığımda AK Parti dışındaki hükümet formüllerinin tümü tüketilmiştir. Bana görev tevdi edildiğinde AK Partiyle kurulabilecek hükümet seçenekleri vardı. Eğer o hükümet seçenekleri tüketilmeseydi benim Cumhurbaşkanına görev iade etmem bir sonuç üretecekse bunu yapmak doğal bir sonuç olurdu ama bunlar tüketildi. Ben de diğer seçeneklerin, yola çıktığımda zihnimde 9 seçenek vardı. Tek seçenekle iki seçenekle üç seçenekle yola çıkmam. 9 seçenek vardı. Dün akşam itibarıyla bu 9 seçeneğin hepsi mevcudiyetini koruyor şimdi CHP'yle geldiğimiz noktada bunların 3'ü 4'ü elendi. Bu kendini koruyor. Ülkenin yönetimsiz kalmaması hükümet ve demokratik hukuk kuralları içinde meşruiyet zeminine sahip seçenekler olarak ifade ediyorum. Şimdi diğer ihtimaller üzerine çalışmaya devam edeceğiz. MHP ile yapacağımız görüşmeler neticesinde bu seçeneklerin bir kısmı da kalktığında tükete tükete gideceğiz. Bence hepimizin 23 Ağustos'tan önce bir erken seçim, kendimizin bu çözümü bulması ve başka bir faza geçiliyormuş gibi görüntü olmadan kararı birlikte almamız. MHP ile yapacağımız temaslar sonrasında formatı, Sayın Bahçeli'ye ben bir şey empoze etmem. En başta tespit eylem planları çerçevesinde yol haritamı belirlemiştim o yol haritasının gereğini yapıyorum. Sayın Bahçeli ile de görüşmem onun bir parçasıdır" diye konuştu.
CHP İLE SEÇİM HÜKÜMETİ İHTİMALİ
CHP bize seçim hükümeti ihtimalinin olmayacağını anlatan Davutoğlu, "CHP bize seçim hükümeti ihtimalinin, AK Parti CHP arasında olamayacağını, uzun dönemde karşılaşacağımız zorluklar da göz önünde bulundurarak bir seçim hükümeti ama reform hükümeti mahiyetinde, üzerinde mutabık kalacağımız anayasal ve yasal reformları hayata geçiren bir hükümet sadece sıradan bir seçim hükümeti değil. Seçim kanunu, siyasi partiler kanununda, yargı bağımsızlığı çerçevesinde mutabık kaldığımız hususlar var. Bunlar muhteva olarak ciddi hususlar, bu hususları da yaparak 25. dönemin reformlarla taçlanmış dönem olarak seçime birlikte gidelim düşüncesi, pazartesi günü aktardığımız teklif buydu. Sayın Kılıçdaroğlu bunun faydalı olmayacağı kanaatini israr ettiği için bu anlamda bir seçim hükümeti imkanı da yok, mecliste böyle bir irade çıkar mı, onu da bundan sonra ele alabiliriz" şeklinde konuştu.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN BANA HERHANGİ BİR YERDE KOALİSYON OLMASI İYİ OLUR GİBİ BİR TELKİNİ OLMAMIŞTIR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın koalisyon istemediği yönündeki iddiaların sorulması üzerine Davutoğlu, "Sayın cumhurbaşkanımızın koalisyon istemediği, benim için de koalisyon için çabaladığım hatta ve hatta kongre kaygısıyla koalisyon istediğim görüşü de bir vehimden ibarettir. Beni tanıyanlar bilirler yola çıktım mı zihnimde sadece hedef vardır. Ne şahsi ne başka bir çıkar duygusunu zihnimin köşesine yerleştirmem. Ben milletin bana verdiği ödevi ve Cumhurbaşkanımızın tevdi ettiği hükümet kurma görevini hakkıyla yerine getirmeye çalıştım. Cumhurbaşkanımızın bana herhangi bir yerde koalisyon olmasa iyi olur gibi bir telkini olmamıştır" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'la telefonda görüştüğünü ifade etti.
(İHA)