Diş Hekimi Birol Şahin, ağız sağlığında en büyük sorununun diş kaybı olduğunu belirterek diş kayıplarında implant tedavisi de dahil olmak üzere cerrahi müdahale gerektiren tedavilerin son ihtimal olarak düşünülmesi gerektiğini söyledi.
0
Diş Hekimi Birol Şahin, ağız sağlığında en büyük sorununun diş kaybı olduğunu belirterek diş kayıplarında implant tedavisi de dahil olmak üzere cerrahi müdahale gerektiren tedavilerin son ihtimal olarak düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Ankara ve İstanbul'da bir çok özel diş hastanesinde görev yapan şimdi İstanbul Fındıkzade'deki kendi özel muayenesinde çalışmalarına devam eden Diş Hekimi Birol Şahin, toplumda ağız sağlığının bir hastalık olarak görülmediğini belirterek, "Grip olan biri hastaneye gidiyor fakat dişi ağrıyan, ağrı kesici içip acısının dinmesini bekliyor. Bu algının en büyük nedeni eğitim eksikliği. Devlet mutlaka diş sağlığının önemi ile ilgili eğitimi ilkokuldan itibaren vermeli ve bilinci vatandaşlara kazandırmalı. Özellikle Avrupa'da bu konu çok mühimdir; altı ayda bir diş kontrolünü yaptırmayanların sağlık sigortalarının tamamından faydalanma hakkını kaybettikleri ülkeler var. Çünkü Avrupa'da diş tedavisi çok pahalıdır bu yüzden bir çok Avrupalı hastayı ülkemizde tedavi ediyoruz. Türkiye fiyatları onlar için ucuz olduğundan dolayı hem diş tedavilerini yaptırıyor hem de tatil yapabiliyorlar. Türk toplumunun diş tedavisiyle yeterince ilgili olmamasının başka bir nedeni ise bu tedavilerin pahalı olmasıdır üstelik sigorta da bu tedavilerin çok az bir kısmını karşılıyor dolayısıyla ağız sağlığı ile ilgili sıkıntı çeken vatandaş bu sıkıntıyı maddi nedenlerden dolayı görmemezlikten gelebiliyor" dedi.
"HER CERRAHİ İŞLEMİN RİSKİ VAR"
En büyük ağız sağlığı probleminin Türk toplumunda diş kaybı olduğunu belirten Şahin, son dönemlerde hastaların en çok implant tedavisi ile ilgili sorular sorduğunu belirterek, "Bence cerrahi bir müdahale sadece mecburiyet halinde yapılmalı. Her cerrahi işlemin bir riski bir belirsizliği vardır. Ne kadar az cerrahi müdahale o kadar az risk demektir. Herkesin düşüncesi farklı ama benim görüşüm bu yönde. Bu sektörde de ticari bazı kaygılar var, tabi ki yapılan tüm implantlar için bunu söylemiyorum ama bunu biraz sezaryen doğuma benzetiyorum ben" ifadelerini kullandı.
İmplant tedavisinde hastanın isteğinin de yönlendirici bir unsur olarak karşılarına çıktığını söyleyen Diş Hekimi Birol Şahin, "İmplantın çakıldığı bölgede fonksiyon sırasında enfekte bir durum olursa doku kaybı olabiliyor. Her ne kadar vücudun başka bölgelerinden alınan kemik dokusuyla bu giderilmeye çalışılıyorsa da çene kemiği aynı olmuyor. Ayrıca dişler, kemiğe ligament denilen lif türü bağlarla bağlıdır ve bunlar bir çarpma sırasında süspansiyon işlevi görür. İmplantta ise protez diş, kemiğe çakılarak yerleştirildiği için bu korumadan da yoksun olur şahıs. Baskı çene kemiğine dolaysız olarak geçer. Hastaların bunları da düşünmesi gerekir. Ben riskli olan şeylerin her zaman en son yapılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
(İHA)