Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu hayatının anlatıldığı belgesel gösteriminde, "Ben aristokrat bir aileden gelmiyorum. Dolayısıyla Anadolu'da binlerce Kemal nasıl yetiştiyse ben de öyle yetiştim. Bize okuyun dediler, ahlaklı olmayı öğrettiler. O tavır bizi buralara getirdi" dedi.
0
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu hayatının anlatıldığı belgesel gösteriminde, "Ben aristokrat bir aileden gelmiyorum. Dolayısıyla Anadolu'da binlerce Kemal nasıl yetiştiyse ben de öyle yetiştim. Bize okuyun dediler, ahlaklı olmayı öğrettiler. O tavır bizi buralara getirdi" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hayatının anlatıldığı "Anadolu'nun Kemal'i, Türkiye'nin Başbakanı" belgeselinin gösterimini izledi. İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen belgesel gösteriminde çok sayıda partili de katıldı.
Belgesel gösterimi öncesinde sunucunun sarılarını yanıtlayan Kılıçdaroğlu Cumhuriyetin önemine değinerek, "Cumhuriyet padişahın kulu olmaktan bizi çıkardı, özgür birer birey yaptı. Bu çok değerli. Bunun üzerine hepimizin titremesi gerekiyor. Cumhuriyet olmasaydı ne ben burada olabilirdim ne de arkadaşlarım" şeklinde konuştu.
Belgeseli henüz kendisinin de izlemediğini belirten Kılçdaroğlu, "Ben belgeseli izlemedim merak ediyorum. Benim hayatım bana özgü bir hayat olma ötesinde Anadolu insanı hikayesi. Ben aristokrat bir aileden gelmiyorum. Dolayısıyla Anadolu'da binlerce Kemal nasıl yetiştiyse ben de öyle yetiştim. Bize okuyun dediler, ahlaklı olmayı öğrettiler. Biz okumaktan yana, çağdaşlıktan yana, eşitlikte yana, özgürlükten yana tavrımızı aldık. O tavır bizi buralara getirdi" diye konuştu.
Türkiye'de siyasetin kirlendiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Gerçekten birilerinin bunu temizlemesi gereli. Neden temiz siyasete gerekiyor bunu anlatmalıyız. Ben siyasete girdiğim gün mal varlığımı internet sitesine koydum. Çünkü hiçbir tartışma olmasını istemiyorum benimle ilgili. Siyaseti eğer temiz alanda tutabilirsek, dürüst insanların siyaset yapmasının önünü açabilirsek Türkiye çok şey kazanmış oluruz. Türkiye'yi bilgi toplumuna temiz ahlaklı siyasetle taşıyabiliriz" ifadelerini kullandı.
Söyleşi sırasında belgeselden kısa bir kesit de gösterildi. Gösterimi yapılan bölümde Ankara'da başından geçen bir olayı anlatan Kılıçdaroğlu'nun "Kızılay'da bir ordu evi var. Arka duvarına çöpleri atılırdı. Öğleden sonra orada geçerken kadın ve çocukların çöpten çıkan yiyecekleri yediklerini gördüm. Gerçekten çok etkilendim. Bu Ankara'nın en işlek yerinde oluyor. Şöyle bir hisse kapıldım. Böyle bir tabloyu hak ediyor mu Türkiye. Ben de çok yoksul bir yerden geldim ama böyle bir tablo ile karşılaşmamıştım. Yoksulların da kendine göre bir onurları vardı ama Ankara göbeğinde insanlar çocukları ile beraber çöpten çıkardıkları yiyecekleri büyük bir kültürle yiyorlardı. O zaman anlıyorsunuz ki gerçekten bu düzenin değişmesi lazım" sözleri dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu gösterilen bölüm sonrası olayı tekrar anlatarak, "Bu tablo Ankara'nın göbeğinde tanık olduğum bir tablo. Bunu çevre o kadar olağan karşılıyordu ki gelen geçenler bunu sıradan görüyordu. Kadınlar çocukları ile birlikte çöpten çıkanların büyük keyifle yiyorlardı. Türkiye gerçekten böyle bir tablo hak etmiyor. Siyaset bunun için var zaten. O insanlar evlerinde rahatlıkla yemek yiyebilmeli. Eğer bu ülkede siyaset yapılacaksa önce onlar için yapılmalı. Onların hiçbirisinin evlerinde dolarlar yok, milyonlar yok. Onlar da özgür birer yurttaş olarak oy kullanıyorlar ama biz hep o insanları yok saydık. Biz onlara sahip çıkmak zorundayız. Cumhuriyetin güzel bir tanımı vardır gazi Mustafa Kemal tarafından. 'Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir' der. Biz onların kimsesi olacağız" dedi.
(İHA)